Sağlık

Moira’nın Ölüm İpliği: Emeklilikte Sıkışanlar İçin İplik Nerede?

Mitolojide kısmet tanrıçaları olarak anılan üç kız kardeş Klotho, Lakhesis ve Atrapos, yaşam paylaşımlarını düzenleyen kişiler olarak tanımlanır. Üç kız kardeşe genellikle Moiras denir. Moira hissedar demektir. İnsan doğar doğmaz Lakhesis yaşam ipliğini örmeye başlarken, Klotho bu ipliği bir top haline getirir. Atrapos ise zamanı geldiğinde ipi keserek bir insanın hayatına son verir. Üç kız kardeş geçmişi, bugünü ve geleceği elinde tutar. Moiralar bağımsızdır. Zeus bile diğer tanrılar gibi onlara boyun eğer.

İnsanlar ne zaman öleceklerini bilmeden varoluşsal kaygılar içinde ölü ipin üzerindeki cambazlar gibi yaşarlar. Varoluş telaşlarının çaresi, öldükten sonra hayatta iz bırakmamak, yaşadığın sürece hedeflerin doğrultusunda ilerlemek. Hepimiz sevdiğimiz ve bizi ilgilendiren şeyleri yapmak isteriz. Bazılarımız bunu başarır. Bazılarımız farklı iş kollarına yönelmek zorunda kalıyor. Bu farklı yaşam koşullarında hepimizin ortak hayali emeklilikte ne yapacağımızdır. Emeklilikle başlayıp, şehrin karmaşasından uzakta, doğayla iç içe bir yerde, dünyayı dolaşarak hayatınıza devam etmenin hayaliyle biten cümleler…

Emekli olmak ya da olmamak

Ülkemizde emeklilik kavramının genel bir tanımını yapmak mümkün olmasa gerek. Gelişmiş ülke emeklileri ülkemizdeki emeklilerle aşağı yukarı aynı yaşta emekli olsalar da çalışma koşullarının daha rahat ve çalışma saatlerinin daha az olması, ekonomik kurallara daha uygun olmaları nedeniyle daha sağlıklı ve rahat bir yaşlılık yaşarlar, ve sağlıklı beslenme fırsatlarına erişim ile uğraşmak zorunda kalmıyorlar. Araştırmalara göre dünyada ekmek tüketimi en fazla olan ülkeler arasında yer alıyoruz ve kişi başı 120 kg. ekmek tüketimi. Çünkü sağlıklı beslenme için gerekli olan sebze, meyve ve protein ürünlerini karşılayamıyoruz. Böylece gelişmiş ülkelerdeki emekliler ülke ülke dolaşırken, ülkemizdeki emekliler temel ihtiyaçlarını karşılayamadıkları için emekli olsalar dahi çalışmak zorunda kalmaktadır. Ölene kadar çalışmak bir kabustan çok daha fazlası…

Çalışan bireylerin ruhsal durumu

Uzun ve gergin çalışma saatlerinde akıntıya karşı yüzen bireyler, hayatlarını geçim düşüncesiyle sürdürürken umutlarını emeklilikte rahat bir hayat sürmeye kurarlar. Ama ne süreç ne de sonuç onlara istediklerini vermez. Süreç içerisinde sistemin çarklarının ortasında metalaşan birey, kendini gerçekleştirme ihtiyacını karşılayamaz. Ürettiği işe yabancılaşır ve ürettiğini tüketemez hale gelir. Çünkü ürettiklerini satın alacak ekonomik imkânları yok. Sonuç olarak işinden zevk almayan, işine yeterince hakim olmayan ve kolay yoldan sonuca ulaşmaya çalışan, işini geliştirmek için değil, sistemi devam ettirmek için çabalayan bireyler ortaya çıkmaktadır.

Emeklilikle ilişkili ruhsal bozukluklar

Bugün dün gibi, yarın hiç gelmeyecek…

“Şu anda yaşamıyorum. Ya geçmişte ya da hiç olmayacak bir gelecekte yaşıyorum…”

-İrvin Yalom / Nietzsche Ağladığında

Hayatın kırılma noktalarından biri de emekliliktir. Bunu Türkiye bazında değerlendirecek olursak;

Uzun yıllar kendilerine zaman ayırma ve kendilerine yatırım yapma fırsatı bulamayan bireyler, emekli olduklarında bir “boşluğa” düşüyorlar. Zamanlarının çoğu çalışarak geçtikleri için, hayatları boyunca çalışmaktan başka bir hobiye ve amaca sahip olmak “lüks” oluyor. Bu nedenle emeklilik onlar için yaşam yükünün devam ettiği bir süreç haline gelir ve fiziksel rahatsızlıkları yeni bir işte çalışmalarına izin vermiyorsa aldıkları emekli maaşı ile zor geçinirler. Emeklilik döneminde sınırlı imkanlarla hobi sahibi olmak bir lükstür. Dolayısıyla emeklilik dönemi; Ruhsal bozukluklar açısından riskli bir dönemdir. Özellikle depresyon, yalnızlık korkusu ve yaşlılık saplantısı oluşabilmekte ve bunlar Alzheimer’ın önünü açmaktadır.

Emekliliğe uyum sağlamak için bireysel olarak yapılabileceklerden çok devletin emekliliğe yapması gereken katkı oldukça değerlidir. Kişiye özel yapılacak tekliflerin burada gerçekleşebilmesi için kişilerin ekonomik anlamda kendilerine güven duymaları gerekmektedir. Aksi halde bireysel uyum için ele alacağımız konuların hayalden öteye gitmesi mümkün değil.

Bir sabah uyandınız ve bir mucize gerçekleşti. Geçinmek için acı çekmediğiniz ve emeklilikte yaşlanmadığınız bir toplumda yaşıyorsunuz. Nasıl emekli olursun? Bu soruyu kendinize sorduğunuzda içinde bulunduğunuz koşullar çerçevesinde kendinizi iyi hissettirecek istisnalar bulabilmelisiniz.

Peki ne yapılabilir?

– Fiziksel aktiviteler ile ruhsal zindelik arasında bir bağlantı olduğu bir gerçektir. Her gün yürüyüş yapmayı unutmayın.

– Zor şartlar altında yaşıyor olsanız bile bir amacınızın olması ve ne olursa olsun onu gerçekleştirmeye çalışmak yeterli bir motivasyon kaynağıdır.

– Yaşadığımız dönemde ucuz bir hobi bulmak oldukça zor olsa da hobiye yönelin. Mandala, resim vb.

– Gün içinde kısa da olsa kendinize zaman ayırın. Hatta bir kişisel bakım faaliyeti (cilt bakımı, duş vb.) olabilir.

– Sağlıklı bir zihin için rutinin dışına çıkın. Bir yere gitmek için farklı bir yol kullanmak, farklı bir yerde kahve içmekle ilgili.

– İçinde yaşadığımız kültür ve çalışma koşulları eğlenirken kendimizi kötü hissetmemize neden olabilir. Aslında eğlenmeyi bile bilmiyor olabiliriz. Zevk aldığınız ve kendinizi iyi hissettiren aktiviteler bulun. Eğlenmeyi hak eden bir şey yoktur. Revel bir zorunluluktur.

– Nefes egzersizi: Gerginlik anlarında sempatik sınır sistemimiz devreye girer ve tehlikelere, gergin bedellere karşı bizi daima uyarır. Sempatik sınır sistemi aktifken gerginliği düzenleyen kortizol seviyesi de yüksektir. Nefes egzersizleri kortizol seviyesini düşürür, gerginliği azaltır, vücudu rahatlatır ve sindirim sisteminin çalışmasını sağlar. Kan şekerini dengeler ve uyku kalitesini artırır.

*Nefes egzersizi örneği: Midenizi şişirerek burnunuzdan nefes alın. Nefes alırken saniyeler tutun. Burnunuzdan aldığınız nefesin iki katı kadar yavaşça nefes verin. Örneğin; 3 saniyede alıyorsan 6 saniyede ver. Aralıklarla yapın, art arda değil. Günde üç kez yapabilirsiniz.

Yukarıda sıraladığımız konular hem çalışan bireyleri hem de emeklilik sürecindeki bireyleri kapsamakta ve zihinsel dayanıklılığımızı artırmaktadır. Yaşadığımız şartlar doğru olmayabilir. Ancak değiştirmeyi göze alamayacağımız bazı durumlarda bakış açımızı değiştirerek bireysel yetkinliğimizi koruyabiliriz.

instagram

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort